Sandıktan notlar – II

Bir masalcıdır insanoğlu. Aklamak için kahraman ilan eder masalında, kendini. Kötüleri vardır masalın ama o iyiliğin prensidir. Uyanmak istemez uykusunun masallarından. Kabullenmek istemez kulu olduğu kaderin gerçekliğini. Kurmuş olduğu mahallesinde gezinir, korkusuzca! Korkuyu savdığını sanır oysa. Neler kaçırır, fark edemez. Kaybettikleri aslında kaybetmedikleridir. Ulaşamadığı şeyler kazanım olmamıştır kahramanın defterinde. Zaman istasyonunda kaçıncı trendir bu kaçırdığı? Masal bu, masalın kahramanıdır o. Tren geçmemiştir henüz, kahramanlar yetişir trenlere çünkü!  Mahallesinin zaman istasyonunda bekler, belki geçen trenin bir vagonuna tutunabilme umuduyla. Bekler, bekler… Dua etmez, yalvarmaz kimseye. Başaracağını umar tek başına, kulu olduğu bu hayatı. Kahpe dünyada kardelen olacağına inanır. Eser kimi geceler, çıkar mahallesinin sokaklarında dolaşır, söver kimseye, hiçbir şeye, herkese. Asırlık ağaç gibi güvenir kendine. Yalnızlığına. Hırsları çekingen masal kahramanı kırık camın kenarında bekler istasyonda. Düşünür sadece. An’larını çıkarır bavulundan, tarihinde gelecek arar, beklerken umuda yolculuk trenini… Güneş batınca fark edecek çıplaklığını, bütün hayallerin serap olduğunu…

fatih