Sınarian Fotoblog

Aylar varki, tuttum billah nefsimi. fotoblog açmamak için. lakin yenik düştüm bu gece. aradım wordpress’te, hotmail’de arar misali yeni adres. olası isimleri denedikten sonra ‘notconstantinople’, ‘katmandoo’ gibi absürd isimler dahi denedim. gördüm alınmış. anladım, yeni nesil dünya, bloglarda. baktım olmuyo, triplendim kendi kendime wordpress’e, açtım bu adresi http://admadyok.wordpress.com/

Velhasıl, Sınarian Fotoblog hayırlı uğurlu vesaire olsun. teşriflerinizi beklerim…

1927’den 2007’ye

(tıklayınca büyür accık)

Yıl 1927. Merkez nüfusu 10 binden fazla olan şehirler, sırasıyla…

Yanlarında da 2007 yılı merkez nüfusları. 80 yıllık kıyaslama…

Into the wild

– insanın hayatta güçlü olması önemli değil. kendini güçlü hissetmesi önemli. kendinizi bir kez olsun değerlendirin. kendinizi en azından bir kere insanlığın en eski duyguları arasında bulun.

– bence kariyer 20.yy’ın icadı ve ben sahip olmak istemiyorum.

– düşüncelerimi anlatan kelimelerin giderek anlamsızlaştığını fark ettim.

– her şeyi gerçek adıyla söylemek.

filmden bi’ müzik (oraya tıklamak gerek dinlemek için) de paylaşmak gerek.

fatih

 

Şehir isimleri

işteyken, sıkılır kıymetli canı adamın. tıklar wikipedia’nın linkine. gezinir, bakar, konu konuyu açar. bulur bi’ şeyler, sonra burda paylaşır. öylesine.
kahire: galip (arapça)
bağdat: tanrı’nın hediyesi (farsça)
bakü: rüzgarın dövdüğü yer (farsça)
marakeş: tanrı’nın toprağı (berberice)
kazablanka: beyaz saray (ispanyolca)
tanca: berberi tanrıça
kordoba: juba’nın şehri (kartaca dili)
malaga: tuz  (fenikece)
van: şehir (ermenice)
konya: ikon (yunanca)
belgrad: beyaz şehir (sırpça)
napoli: yeni şehir (yunanca)
sevilla: ova (fenikece)
valencia: güç, kuvvet, cesaret (latince)
kayseri: sezar şehri (yunanca)
urfa: sulak (süryanice)
tokyo: doğu başkent (japonca)
şanghay: deniz üzeri (çince)
kudüs: kutsal (arapça)
toronto: subasar ormanı (irokua dili)
amsterdam: amstel seti (amstel: nehir ismi)
harbin: balık ağlarını kurutma yeri (mançuca)
tel aviv: bahar höyüğü /’yeniden canlanan antik yerleşim’ gibi bi’ şey olsa gerek (ibranice)

‘Sıradan’ olan yanlış

Müzik: Yafa filminden, Shushan – Kalat Hayam

Hayır, harbiden anla(ya)madım. ‘Toprak büyüktür insan’ matematiğine akıl yettir(e)medim. Toprak uğruna can niye verilir. 3 kilometrekare için 1 kişi niye ölsün Gazze’de. Ölmesin. Romantik yaklaşımla Gazze’nin masumiyeti yahut realist bakışla Arapların akılsızlığı değil mevzu. ‘Sıradan’ olması gereken insan yaşamına verilecek değerin sıradan olmaması burada. Sıradanlık algılayışı yanlış… Ölüm sana bana eyvallah,  lakin öldürmek sana bana bırakılmadı…

fatih

Geçmişiyle geleceğini buluşturan şehir: Batum

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Pasaport ve vize bürokrasisine takılmadan, sadece kimlik ile geçiş yapılmasını fırsat bilerek düşüyoruz Batum yollarına. Geçiş yapabilmek için Hopa Kaymakamlığı’na ait belgeyi alıyoruz ve Gürcistan’a adım atıyoruz. Sınırda, yolların bozukluğuna aldırmadan hızlı sürmelerinden dolayı namı İstanbul’a kadar ulaşmış Gürcü dolmuşçuları görüyoruz. Sarp’tan Tiflis’e yaklaşık 450 kilometrelik dolmuş yolculuğu öneriyorlar önlerinden gelip geçen turistlere. Batum’a da dolmuş veya taksiyle ulaşılabiliyor buradan. Yolda ilerlerken birçok yerde Türk lirasını Gürcü larisine dönüştürecek ofisler var…

(Yazının devamı için http://www.zaman.com.tr/cuma/gecmisiyle-gelecegini-bulusturan-sehir-batum/2013188.html

fatih sınar